Cevdet Yılmaz: Afet anında kesintisiz iletişimi sağlamak için güçlü bir alt yapı kuruyoruz

CUMHURBAŞKANI Yardımcısı Cevdet Yılmaz, DEİK Afetlerde Dijital Teknolojileri Rehberi Lansmanı ve Dijital Ekonomi İstişare Toplantısı'na katıldı. Burada bir konuşma yapan Yılmaz, "Özellikle Türksat 5A, 5B ve yakında devreye alınacak olan milli ve ...

CUMHURBAŞKANI Yardımcısı Cevdet Yılmaz, DEİK Afetlerde Dijital Teknolojileri Rehberi Lansmanı ve Dijital Ekonomi İstişare Toplantısı'na katıldı. Burada bir konuşma yapan Yılmaz, "Özellikle Türksat 5A, 5B ve yakında devreye alınacak olan milli ve yerli uydumuz Türksat 6A uydusuyla afet anında kesintisiz iletişimi sağlamak için güçlü bir altyapı kuruyoruz. Akıllı şehir altyapılarını da afet yönetimimize entegre ediyoruz. Bulut Kent Bilgi Sistemi, afet sonrası hızlı değerlendirme yapmamıza ve kentlerdeki hasar tespit çalışmalarını daha kolay koordine etmemize olanak tanıyor" diye konuştu.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Afetlerde Dijital Teknolojileri Rehberi Lansmanı ve Dijital Ekonomi İstişare Toplantısı, Sarıyer'de düzenlendi. Programda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın yanı sıra, Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Okay Memiş, DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi Başkanı Erdem Erkul ile çok sayıda davetli katıldı. Toplantı, DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi Başkanı Erdem Erkul'un "Afet Teknolojileri Rapor Sunumu" ile başladı.

'AFETLERE KARŞI TEKNOLOJİK YENİLİKLERDEN FAYDALANMAMIZ ÖNEMLİDİR'

Konuşmasında ülkemizin yaşadığı afetlere ve teknolojinin kullanımına değinen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Marmara Depremi'nden geçen yıl yaşadığımız büyük deprem felaketine, Antalya, Kastamonu ve Karadeniz'de yaşanan sellere kadar, bu acı deneyimler bize Türkiye'nin doğal afetlerle mücadelesinde güçlü ve hazırlıklı olması gerektiğini her seferinde hatırlatmaktadır. Türkiye'nin topografik özelliklerinin yanı sıra küresel iklim değişikliği, Türkiye'deki orman yangınlarının ve ani sel baskınlarının sıklığını artırmaktadır. Bu gerçekler ışığında, afetlere karşı daha dirençli bir Türkiye için, önlem almamız ve afet yönetiminde teknolojik yeniliklerden faydalanmamız son derece önemlidir. Doğal afetlerin kaçınılmaz olduğu bu coğrafyada, toplumu bilinçlendirmek ve afetlerin etkilerini en aza indirecek stratejiler geliştirmek, hepimizin ortak sorumluluğudur" dedi.

'HEDEFİMİZ, KAMU VERİ ALANI PROJESİNİ 2025'E KADAR TAMAMLAMAK'

Yılmaz, bu alanda yürütülen projelerin 2025 yılına kadar tamamlanmasını hedeflediklerini vurgulayarak, "Erken uyarı sistemleri, robotik ve insansız keşif araçları (İHA), mobil enerji tedariği teknolojileri ve yapay zeka destekli afet lojistiği gibi yenilikçi çözümler, afet öncesinde ve sonrasında etkili müdahale imkanı sağlayarak can kayıplarını ve maddi zararları en aza indirmeyi amaçlamaktadır. Bu ihtiyacı gözeterek, kamunun büyük veri yönetişim yapısını yeniden organize ediyoruz. Bu kapsamda en çok önem verdiğimiz projelerden biri Ulusal Yapay Zeka Stratejimizde ve 12. Kalkınma Planında yer alan Kamu Veri Alanı projesidir. Bu proje, yapay zeka ve veri analitiği teknolojileriyle destekleniyor ve afet yönetimi açısından devrim niteliğinde bir yapı oluşturuyor. Bu projenin devreye girmesiyle afet öncesi alınacak önlemlerden, afet sonrası yapılacak iyileştirme çalışmalarına kadar her aşamada daha verimli ve hızlı kararlar alabileceğiz. Hedefimiz, bu projeyi 2025 yılına kadar tamamlayıp tüm kamu kurumlarını bu sisteme dahil etmek. Öte yandan, Coğrafi Bilgi Sistemleri afet yönetimimizin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Tam 631 katmanlı coğrafi veriyi kapsayan Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi, depremden sele, yangından heyelana kadar her türlü afet senaryosunda, bu verileri tüm ilgili kurumlarla anlık olarak paylaşıyor. Böylece olaylara hızlı ve koordineli bir şekilde müdahale edebiliyoruz. Bir diğer önemli adımımız ise CBS Tabanlı Hasar Tahmin ve Karar Destek Analizi Sistemi. Bu proje, olası bir afette nerede ne tür hasarlar meydana gelebileceğini, hangi bölgelerde risklerin daha yüksek olduğunu önceden analiz ederek bizlere önemli uyarılar sunacak" şeklinde konuştu.

'YERLİ VE MİLLİ YAZILIMLAR ÖNEMLİ BİR BAŞARIDIR'

Konuşmasında yerli ve milli yazılımlarla üretilen deprem izleme süreçlerine de değinen Yılmaz, "ARAS - Afet Risk Azaltma Sistemiyle heyelan, kaya düşmesi ve çığ gibi risklerin önceden haritalandırılması sağlanıyor ve olası tehlikelere karşı tedbirler alınıyor. Bu sistem, diğer tehlike haritalarıyla entegre edilerek, afetlerin etkilerini en aza indirmek için kullanılmaktadır. AFAD'ın, Deprem Ön Hasar Tahmin ve Kayıp Sistemi (AFAD-RED), Deprem Parametre ve Analiz Sistemi (DEKAS), Türkiye İvme Veri Tabanı ve Analiz Sistemi (TADAS) ve Deprem Bilgi Sistemi (DEMEBİS) gibi tamamen yerli ve milli yazılımlarla deprem izleme ve değerlendirme süreçlerini geliştirmesi ayrı bir başarı olmuştur. Bu açıdan AFAD'ı tebrik ediyorum. Bunların yanında, akıllı şehir altyapılarını da afet yönetimimize entegre ediyoruz. Bulut Kent Bilgi Sistemi, afet sonrası hızlı değerlendirme yapmamıza ve kentlerdeki hasar tespit çalışmalarını daha kolay koordine etmemize olanak tanıyor" diye konuştu.

Yılmaz, "Bu teknolojik altyapılarla birlikte, AFAD'ın envanterinde bulunan 98 insansız hava aracı (İHA) gece görüş, haritalama ve uzaktan algılama gibi ileri teknolojilerle donatılmış durumda. Ayrıca, afet anında iletişim ve koordinasyonu kesintisiz bir şekilde sürdürebilmek için 81 ilimizde Kesintisiz Güvenli Haberleşme Sistemi'ni devreye aldık. Özellikle Türksat 5A, 5B ve yakında devreye alınacak olan milli ve yerli uydumuz Türksat 6A uydusuyla afet anında kesintisiz iletişimi sağlamak için güçlü bir altyapı kuruyoruz" ifadelerini kullandı.

'SEKTÖREL ÇALIŞAN KURUMLARA DESTEK VERMEYİ PRENSİP EDİNDİK'

DEİK Başkanı Nail Olpak ise, raporun oluşturulma amacını açıklayarak, "DEİK'in ana omurgası ülkeler arası iş konseyiyle çalışmak. Belirli bir dönem öncesi kurulmuş sektörel bazlı 6 adet iş konseyimiz de var. ve biz yapı olarak düşündüğümüzde sektörel bazlı iş konseylerimizin sayısını artırmak yerine sektörel çalışan başka kurumlara, örneğin bizim DEİK yönetim kurulumuzla birlikte çalıştığımız Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) sektörel çalışan bir kurumuz, onlara destek vermeyi, kendi alanımızda gitmeyi prensip edindik" ifadelerini kullandı.Toplantı aile fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel