Çayırhan Eylemi: Özelleştirmeye Karşı Yürüyüş Devam Ediyor
HABER: Esra TOKAT/ KAMERA: Berkin GÜLSOY
(ANKARA)- Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocağı'nda özelleştirmeye karşı başlatılan madenci eyleminin 9'uncu gününde işçilerin bugün Ankara'ya başlattıkları yürüyüşe Beypazarı Belediye Başkanı Ertunç Güngör de katılarak destek verdi. Güngör, "Varlık satışında Çayırhanımızın yaklaşık üçte ikisi satılıyor. Bu özelleştirmeden sadece işçilerimiz mağdur olmayacak. Bizim burada yaşayan esnafımız, üreticimiz, herkes zarar görecek bu işten. Biz bu satışı istemiyoruz. Bu satışa 'dur' demek istiyoruz" dedi.
Ankara'nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağı'nda, Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocağı'nın özelleştirilmesine karşı 20 Kasım Çarşamba sabah vardiyasının başlamasıyla yer altına inen yaklaşık 500 işçi eylemlerini sürdürürken yeryüzünde onlara destek veren işçiler eylemlerinin 9'uncu gününde Ankara'ya yürüyüş başlattı. İşçilerin yürüyüşüne katılarak destek veren Beypazarı Belediye Başkanı Ertunç Güngör, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Ankara Büyükşehir Meclisi'nde bizim bütçelerimiz görüşüldü. Bu bütçe görüşmesinden sonra ben orada bir konuşma yaptım. ve bu konuşmamızda da bölgemin, buradaki işçilerimin hem enerji santrali bölümünde, hem kömür ocağı bölümünde çalışan işçilerimin sesini duyurmak için orada bir konuşma yaptım. Biz, bölge halkı olarak bu özelleştirmeyi daha önce yaşadık ve birçok haklarını bu işçilerimiz kaybetti. Bugün varlık satışı yapılıyor. Bu varlık satışında Çayırhanımızın yaklaşık üçte ikisi satılıyor. 900 tane konut satılıyor. Termik santralinin taşınır taşınmaz bütün malları satılıyor. İşçimizin hakları ne olacak hiçbir şey belli değil. Kömür ocaklarının ruhsatları satılıyor. ve bunlara bir şekilde bizim 'dur' dememiz gerekiyor.
"Biz bu satışı istemiyoruz"
Çünkü işçimiz alnının teriyle, yüzünün akıyla parasını kazanıyor, çoluğuna çocuğuna bakıyor. Burada olacak bu özelleştirme sadece bu işçilerimize değil, benim burada yaşayan Nallıhan'da, Çayırhan'da, Beypazarı'nda tüm halkıma zarar verecek. Biz bunu yaşadık. 2000 yılında Nallıhan'ın nüfusu 40 binken şu anda 26 binlere geldik. Çok göç verdik. Bu göçü vermemizdeki en büyük sebep de buradaki santralin ve kömür ocağının özelleştirilmesiydi. Bu özelleştirme gene yapıldığında, biz gene burada kan kaybedeceğiz. Sadece işçilerimiz mağdur olmayacak. Sadece emekçilerimiz mağdur olmayacak. Bizim burada yaşayan esnafımız, üreticimiz, herkes zarar görecek bu işten. Biz bu satışı istemiyoruz. Bu satışa dur demek istiyoruz. Ankara'nın, bu bölgenin on iki tane milletvekili var. On ikisini de birlikte olup bu satışa durdurmasını istiyoruz. Meclis'te sesimiz olmalarını istiyoruz."