Bu yazıyı, nefes nefese okuyacaksınız!
Sözcü’den kopan bir grubun çıkardığı yeni muhalif gazete, dün yayın hayatındaki ilk nefesini aldı. Nefes’in “Atatürkçülük Ticareti” kulvarında Burak Akbay’ın gazetesi Sözcü ile yarışacağı aşikâr. *** “Medya Grup Başkanı” Metin Yılmaz’ın “Söz veriyoruz, ant içiyoruz” başlıklı ilk nüsha yazısında yer alan… “Bütün siyasi parti ve siyasetçilere eşit mesafede duracağız” cümlesi ise “mizah unsuru” olmaktan öteye gitmiyor! *** Künyede “gazetenin sahibi” olarak Avukat İsmail Yılmaz’ın adı görünse de “Nefes’in
Sözcü’den kopan bir grubun çıkardığı yeni muhalif gazete, dün yayın hayatındaki ilk nefesini aldı.
Nefes’in “Atatürkçülük Ticareti” kulvarında Burak Akbay’ın gazetesi Sözcü ile yarışacağı aşikâr.
***
“Medya Grup Başkanı” Metin Yılmaz’ın “Söz veriyoruz, ant içiyoruz” başlıklı ilk nüsha yazısında yer alan…
“Bütün siyasi parti ve siyasetçilere eşit mesafede duracağız” cümlesi ise “mizah unsuru” olmaktan öteye gitmiyor!
***
Künyede “gazetenin sahibi” olarak Avukat İsmail Yılmaz’ın adı görünse de “Nefes’in gerçek sahibi kim?” diye merak ediliyor.
Kendisine Nefes’te köşe yazması için teklif götürülen ünlü bir gazeteci de muhatabına bu yaman suali sormuş; ancak tatmin edici bir cevap alamadığı için teklifi geri çevirmiş!
“Nef” adlı şirketin kurucusu iş insanı Erden Timur, neden bu ismi seçtiğini vaktiyle şöyle izah etmişti:
“Hayata nefes alarak başlarız. Yaşama son nefesi vererek veda ederiz…
Kurduğum şirkete, nefesten esinlenip Nef adını koydum…”
Nefes gazetesinin arkasında Nef’in sahibi Mister Timurlenk’in akçalı nefesinin olduğu öne sürülüyor.
Dahası var…
İşte bu E.T. antetli sermaye matruşkasının içinden bir başka matruşkanın daha çıktığı söyleniyor!
-Kim mi?
-Komprador Burjuvazi’nin “Mavi Boncuklu Siyasi Gözdesi” İmamson Efendi!
Komprador Baronlar, Törkiş Gladyo’nun Üst Yapı’sını oluşturuyor.
-Bu Yapı’nın lokomotif örgütü ise FETÖ’dür!
***
Daha önce çok yazdık: Ekrem İmamson’un siyasete girişi, Paralel Yapı sayesindeydi!
***
Siyaset, Askeriye, Emniyet, Yargı, Bürokrasi, Medya, Futbol vs. her yere demir atmış bir Gladyo Yapılanması; orijinal ismiyle “Üst Yapı!”
***
Son aylarda futbolda da tartışılan, G.Saray Kulübü’nün başkan ve yöneticilerince itina ile inkar edilen, pişkince yok sayılan “Yapı” gerçeğinden söz ediyoruz!
Eski diplomat ve siyasetçi müteveffa Mösyö Coşkun Kırca, Türkiye’deki Gladyo’nun derin baronlarındandı.
Ilgaz Zorlu, Kırca’nın Sabetayist kökenini bir Fransız gazeteciye itiraf ettiğini söylemişti.
Mösyö Kırca, medyamızdaki Sarı-Kırmızı atkılı “Teke Tekçi” Leon Efendi için, bir nevi “Deep Throat” (Derin Gırtlak) sayılırdı!
***
Coşkun Kırca ile Mösyö Nani Kıraç, G.Saray Üniversitesi’nin iki kurucusudur. (1992)
***
“Derin G.Saray” diye bilinen Mösyö Kıraç, Galatasaray Lisesi’ndeki 50. ve de 75.Yıl mezunlarının madalya töreninde yaptığı konuşmada, şöyle demişti:
“150 sene evvel kurulan bu yapı, Türkiye’de laikliğin başladığı kurumdur. Laikliği hiçbir zaman bırakmayalım” (Hürriyet, 4 Aralık 2017)
***
Erdoğan, Başbakan iken G.S Kulübünün Arena Stadı’nın açılışında yuhalanarak protesto edilmişti. (14 Ocak 2011)
Erdoğan Hükümeti, bahsi geçen kulübü “stadyum sahibi” yaparken; onlar da “bu şekilde” şükranlarını sunuyorlardı!
***
12 Haziran 2011 seçimlerinden altı ay önce yaşanan işbu büyük protestoyu kim (hangi derin şahıs) organize etmişti?
Nefes’in gizli sahibi olduğu ileri sürülen E.T.; “G.Saray Sportif A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Vekili” sıfatı taşıdığı dönemde…
Türkiye’deki Süper Ayak Oyunları Ligi’nde “Extra Timurlenk Harampiyonluk Sezonu” yaşanmıştı!
***
Mister Timurlenk, TFF’nin eski başkanı Çifte By Lock Sahibi M.B’nin iş ortağıydı.
TFF’nin Trabzonlu Yeni Başkanı, futboldaki Politbüro’nun farkında…
-Hangi dümenlerin döndüğünü biliyor!
Ne var ki; bu malum “Yapı” ile mücadelede yalnız kaldı, yalnız bırakıldı.
***
Hacıosmanoğlu’nu hedef alan G.S Kulübü Başkanı Dursun Ö. “Puanımıza göz koyanın gözünü çıkarırız!” diyerek “külhanbeyi” bir üslupla konuşurken…
-Aslında “hem kabahatli hem de güçlü” bir konumda gürültü yapıyor!
Şöyle ki, puanları biteviye gasp edilen onun kulübünün “rakipleridir!”
***
Bir Sarı-Kırmızılı Profesör’ün -TFF Başkanı’nı istifaya davet etmesi için- Mr. Ağar Roman’a davetiye çıkarması, ne iştir?
Mösyö Ozbeck “Yapı” gerçeğini ihtimamla inkâr ediyor; çünkü, onun takımı Malum Yapı’nın “adaletsiz” icraatından “istifade eden” taraftır.
***
Dikkat, buyurunuz…
Taammüden yapılan türlü adaletsizliklerle taraftar kitlelerinin “isyan etmesi; birbirine düşman olması” isteniyor, olabilir mi?
“Kaos” ortamına, bir anlamda “yatırım” mı yapılıyor, acaba?
MHK (Malum Haksızlık Komitesi) hala daha “Kripto” ağırlıklı ve Paralel çalışıyor!
***
Futboldaki “Yapı” için, Politbüro’dakiler için:
-Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor gibi büyük kulüpler/camialar bile sadece ‘Konu Mankeni’dirler!
***
Geçen pazar gecesi Rams Park’ta, Mister Sağlam ve arkadaşları, özel vazifeleri gereği olsa gerek “sağlam” çalıştılar!
Ezcümle: Garp Cephesi’nde değişen bir şey yok!
O stattaki filmin “bir sahne sonrası” mı?
“Soğuk Savaş” yıllarında Doğu Almanya’da yaşanan daha ziyade Kara Mizah’ın alanına giren Ayak -Topu- Oyunları’dır!
***
Simon Kuper’ın 1996’da Türkçe’de “Futbol Asla Sadece Futbol Değildir” başlığı altında yayınlanan ibretlik kitabının, 17. Sayfasında anlatılan “Dinamo Berlin gol atana kadar bir türlü bitmeyen maçlar” bahsi unutulmazdır.