BofA’dan dikkat çeken anket: Satış sinyalleri mi geliyor? ABD hisse senetlerine ilgi tarihi zirvede!

Bank of America’nın Aralık ayı Küresel Fon Yöneticisi Anketi, yatırımcıların portföylerinde ABD hisse senetlerine ayırdığı payın anket tarihindeki en yüksek seviyeye ulaştığını ortaya koydu. Nakde tahsis edilen pay ise rekor düşük seviyelere geriledi.

Bank of America’nın (BofA) Aralık ayı Küresel Fon Yöneticisi Anketi, yatırımcıların portföylerinde ABD hisse senetlerine rekor düzeyde yer ayırdığını ortaya koydu. Ankete katılanların yüzde 36'sı ABD hisse senetlerini portföylerinde en yüksek ağırlıkla tuttuklarını belirtti. Bu oran, anketin tarihindeki en yüksek seviye olarak kaydedildi.

Risk iştahı artıyor

Anket sonuçları, küresel risk iştahının son üç yılın en yüksek seviyesine ulaştığını ve yatırımcıların nakit pozisyonlarını azaltarak hisse senetlerine yöneldiğini gösteriyor. Kasım ayında yüzde 4,3 olan nakit payı Aralık ayında yüzde 3,9’a düştü ve bu, 2011'den beri BofA anketlerinde gözlemlenen en düşük seviyelerden biri oldu.

BofA'nın yatırım stratejisti Michael Hartnett, bu eğilimi ABD ekonomisindeki büyüme beklentileri, Federal Rezerv’in faiz indirimleri ve eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci dönemine yönelik piyasa beklentileriyle ilişkilendirdi.

Satış sinyali mi?

Yatırımcıların nakit pozisyonlarının yüzde 4’ün altına düşmesi, tarihsel olarak kısa vadeli bir “satış sinyali” olarak değerlendiriliyor. BofA verilerine göre, bu seviye görüldüğünde MSCI Dünya Endeksi, genellikle bir ay içinde ortalama yüzde 2,4 ve üç ay içinde yüzde 0,7 oranında düşüş yaşadı.

Emtiada zayıf görünüm

Ankete katılan yatırımcıların emtiaya ayırdıkları pay, Haziran 2017’den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Yatırımcıların net yüzde 24’ü altını “aşırı değerli” olarak değerlendirirken, bu oran Ağustos ayından bu yana kaydedilen en düşük seviye olarak dikkat çekti.

BofA’nın anketi, piyasalarda hisse senetleri lehine güçlü bir eğilim olmasına rağmen, yatırımcıların emtia ve nakit gibi daha güvenli varlıklardan uzaklaştığını gösteriyor. Bu durum, potansiyel piyasa düzeltmeleri için yatırımcıları uyarabilecek önemli bir sinyal olarak değerlendiriliyor.