Bir kap yemek için!
İsrail’in 106 gündür ölüm yağdırdığı Gazze’nin kuzeyinde tam bir insani dram yaşanıyor. Yardım girişlerine izin verilmeyen kuzey bölgelerinde yaşayan Filistinliler, bir öğün yemek için sağdan soldan bulabildikleri otları kaynatarak içiyor. Cibaliya sakinlerinden Ebu Ahmed Saliha, “Her gün bu kadar şanslı olmuyoruz” diye konuştu.
Terörist İsrail devletinin 7 Ekim’den bu yana havadan bombaladığı, karadan da pek çok noktasında ilerleyerek güneyle bağlantısını kestiği ve yardım girişlerine engel olduğu Gazze’nin kuzeyinde halk yiyecek yemek ve içecek su bulmakta zorluk yaşıyor. Ekmek, un, et, konserve ve sebzenin kıt ve bu sebeple de pahalı olduğu kuzeydeki bölgelerde yaşayan Filistinliler yabani otlardan yemek, gerektiğinde buğdaydan un yapıyor ve topladıkları odunlarla bunları pişiriyor. Hâl böyle olunca 6 kişilik bir aileyi doyurmak yaklaşık bir günlük mesai anlamına geliyor. Gazze’nin kuzeyindeki Cibaliya sakinlerinden Ebu Ahmed Saliha, aile fertlerini doyurabilmek için her gün bu mücadeleyi yaşıyor.
Saliha’nın bir tas yemek için verdiği mücadele ebegümeci toplamakla başlıyor. Bu mesai daha sonra odun toplama ve saldırılar nedeniyle büyük kısmı yıkılan Cibaliya Çarşısı’nda un aramakla devam ediyor. Savaş öncesiyle sonrasını kıyaslayan Saliha, “Kötünün de kötüsü bir durumdayız. Hayatı idame ettirmek için gerekli un, su, şeker ve konserve gibi en temel maddeleri bile bulamıyoruz, bulsak da bunlar astronomik rakamlara satılıyor” dedi. Saliha, 4 aile arasında paylaştırdıkları 3 kilogramlık bir un poşetinin savaştan önce 2 dolara, bugünse 15 dolara satıldığını söyledi.
Eve gelerek topladığı ebegümeçlerini ayıklayan Saliha, daha sonra evdeki kadınların açtığı lavaş ekmeklerini pişirmeye koyuldu. Saliha, savaştan önce çok nadiren pişirilen bu yemeklerin, bugün yiyecek başka bir şey olmadığı için sofraların vazgeçilmezi haline geldiğini anlattı. Yine savaştan önce cuma günlerinin Gazze’deki Filistinliler için kutsal bir gün olduğunu ve o gün çalışmadıklarını kaydeden Saliha, artık cuma dahil her gün rızık peşinde koşmak zorunda kaldıklarını dile getirdi.
Ebegümecini ve ekmeği pişirip ailesini sofranın başında toplamayı başaran Saliha, “Cibaliya Mülteci Kampı ve çevresinde gıda sıkıntısı yaşandığı için bazen 3 gün boyunca ağzımıza tek lokma koymadığımız oluyor” dedi. Su bulmakta da sıkıntı çektiklerini anlatan Saliha, “Bir litre suyu 6 kişi 2 günde içiyoruz” diye konuştu. Yaşadıkları tüm sıkıntılara rağmen, “Biz Filistinlilere hiçbir şey diz çöktüremez Olmayandan olanı çıkarırız” diyen Saliha, sahip oldukları yaşama iradesiyle tüm zorlukların üstesinden geldiklerini gösterdi.