Ba’de harâbi’l-Basra

İsrail’in Lübnan’ın göbeğine pazar akşamı düzenlediği vahşi saldırıyı ‘online, real-time’ (çevrim içi, eş zamanlı) izlerken başlıktaki söz bir kez daha aklıma geldi… Türkçesi yaklaşık şöyle: “Basra harap olduktan sonra”… Yani iş işten geçtikten sonra yapılanın, edilenin pek bir kıymeti olmadığını ifade ediyor… İsrail, dünya haritasında zar zor görülebilecek kadar küçük bir alana sıkışmış, ancak yürekleri ve mücadeleleri çok büyük Gazzelilerin direnmeyi sürdürdükleri bölgeyi, kadınları, çocukları,

İsrail’in Lübnan’ın göbeğine pazar akşamı düzenlediği vahşi saldırıyı ‘online, real-time’ (çevrim içi, eş zamanlı) izlerken başlıktaki söz bir kez daha aklıma geldi… Türkçesi yaklaşık şöyle: “Basra harap olduktan sonra”… Yani iş işten geçtikten sonra yapılanın, edilenin pek bir kıymeti olmadığını ifade ediyor…

İsrail, dünya haritasında zar zor görülebilecek kadar küçük bir alana sıkışmış, ancak yürekleri ve mücadeleleri çok büyük Gazzelilerin direnmeyi sürdürdükleri bölgeyi, kadınları, çocukları, yaşlıları, gençleri, hastalarıyla birlikte ‘
imha
’ ederken, aynı söz geçmişti içimden…
Hamas
nasıl direndiyse ve direnmeye devam ediyorsa,
Hizbullah
da terör devletinin canilerine pabuç bırakacak gibi değil… Dünyanın çivisi çıkmış gibi gözükse şair Theocritus’un MÖ 3. yüz yılda kaleme aldığı “Yaşam varsa, umut da vardır; sadece ölülerin umudu bulunmaz” sözü hâlâ geçerliliğini korumakta…
Bu arada nüfuslarının kahir çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu ülkelerin ‘İsrail uykusu’ devam ederken Türkiye’nin yanı sıra bir tek
Pakistan
, terör devletiyle ilgili tavrını açıkça ortaya koydu.
İran’ın, kuzeydeki komşusu ve aynı inancı paylaştıkları
Azerbaycan’ı
hedef almasına hayli ağır cevap veren
Haydar Aliyev’i
duyan bizim şoför arkadaşımız Tuncay Bey elini yumruk yaparak dedi ki; “İslam ülkeleri birleşip şu İsrail’in hakkından bir gelseler, bütün sorunlar çözülecek. Ancak ne iş ki Müslümanlar birleşeceklerine bölüne bölüne parçalanıyorlar…”
İçimden birden “Şoför arkadaşımız kadar olamadılar” diye geçti… Üstüne,
Fatih Portakal
İran’ın İsrail’e gönderdiği füzelerle ilgili haber yaparken “Tel Aviv maalesef füze saldırısı altında” demez mi!..

Bir kez daha tekrarlamakta fayda var… Gazze’nin ve bölgemizin içinde bulunduğu dönemde ‘tarafsızlık’ bir masal, bir aldatmaca… Gazzelilerin ve bölgemizin rahat bir nefes alması, artık işi ‘insanlığı’ öldürme boyutuna tırmandıran İsrail’in saldırılarının ve sinsi planlarının bertaraf edilmesi için herkesin sağlam durması şart!..

Günün sözü
“Bitaraf olan bertaraf olur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan
Gözümüze takılanlar…

Darüşşafaka Lisesi İHA Takımı, geliştirdikleri İHA ile denizlerde arama kurtarma çalışmalarına katkı sağlayacak yenilikçi bir çözüm sunmuşlar ve bu projeleriyle TEKNOFEST 2024 Adana’da, “İnsanlık Yararına Teknoloji Yarışması” Sosyal İnovasyon kategorisinde Türkiye 1.’si olmuşlar. Darüşşafaka İHA Takımı, daha önce de TEKNOFEST 2024’e katılma hakkı için yarıştıkları Türkiye finallerinde “En İyi Sunum” ödülünü kazanmışlar. (Şükrü Tan, Kımız). 161 yıllık tarihiyle Darüşşafaka Cemiyeti ülkemizin medarıiftiharı kuruluşlarından, en ‘hayırlı marka’larından biridir… Cemiyetin de gençlerimizin de yolu açık olsun.

Kahve Dünyası’nın anketi, alışkanlıklarımızla ilgili önemli bir data sunmuş. Katılımcıların %65’i en çok Türk Kahvesi’ni tercih ettiğini söylerken; her üç kişiden biri kahveye en çok sohbetin yakıştığını belirtmiş. Ayrıca kahve içmekten en çok keyif aldıkları zamanın yorucu aktivitelerin ardından olduğunu söylemişler (Kübra Öz, Excel). Geçen hafta kutlanan Dünya Kahve Günü’nde ‘Türk kahvesinin yeterince öne çıkarılmaması’ ile ilgili küçük bir sitemde bulunmuştuk. Kahve Dünyası’nın ‘konu yönetimi’ bağlamındaki bu aksiyonu marka açısından değerli bir adım olduğu kadar kültürümüzü anlamak için de iyi bir zemin sağlıyor.

Dünya Hayvanları Koruma günü geçen Cuma’ydı. Markaların kurumsal sosyal sorumluluk çerçevesinde hayvanlar için başlattıkları kampanyalar, yaptıkları, ettikleri eposta kutumuzu doldurdu… Aklınızda hangisi kaldı derseniz? Hiç biri… Bu durum Albert Einstein’ın bir sözünü hatırlattı: “Delilik, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir...”

Fransız otomobil firması Renault yeni elektrikli aracı 5 E-Tech’i, elektrikli otomobillerin sektörde için devrim niteliği taşıdığı mesajını iletmesi için “Devrim Fransız işidir” sloganıyla tanıtmış. İletişim çalışmalarının belki de en önemli kriteri; hitap ettiği hedef kitlenin ortak ruhi şekillenmesine, başka bir deyişle kültür ve değerlerine aykırılık teşkil etmemesidir. Bu slogan, Fransa’da belki tıkır tıkır işleyecektir. Ancak yurt dışı pazarlarda yerel kültür ve değerleri

inceleyerek devreye almalarında fayda var…