Avukat Hakları Grubu Başkan Adayı Av. Turgay Bilge: ‘Meslektaşlarımızın umudu olduk’

Yaklaşık 65 bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük barosu konumundaki İstanbul Barosu'nda yeni başkan yarın belli olacak. 11 adayın yarışacağı seçimde Avukat Hakları Grubu’nun başkan adayı Av. Turgay Bilge, hedeflerini ve projelerini Cumhuriyet’e anlattı.

İstanbul Barosu'ndaki seçim sürecini nasıl görüyorsunuz?

Bu hafta sonu 19-20 Ekim'de gerçekleşecek olan İstanbul Barosu Genel Kurulu ve seçimleri öncesinde başarıya ulaşmaya aday gösterilen gruplar arasında kıyasıya bir yarış var. İstanbul Barosunda 11 adaylı seçim süreci, meslektaşlarımızın baro yönetimiyle ilgili memnuniyetsizliği, baroya duyulan güvenin zayıfladığı ve değişim talebinin arttığını gösteriyor.

İstanbul Barosu 2024 seçimleri öncesinde gruplar arasındaki oy geçiş ve bölünmelerinin seçimin sonucunu etkileyeceği düşünülürken, bu noktada dikkatler Avukat Hakları Grubu’na çevriliyor. Genç avukatların ekonomik ve sosyal sorunlarına çözüm arayan politikaları ve sahada aktif ve üretken olan Avukat Hakları Grubu, yalnızca İstanbul’da değil Türkiye’nin her yerinden pek çok meslektaşımızın umudu oldu.

'YÖNETİM ÇÖZÜM ÜRETMEKTE YETERSİZ'

Başkan olmanız durumunda projeleriniz nelerdir?

İstanbul Barosu’nun 22 yıldır yönetiminde olan grubun meslektaşlarımızın sorunlarına çözüm üretmede yetersiz kaldı. Biz, Avukat Hakları Grubu olarak, meslektaşlarımızın ekonomik, sosyal ve mesleki haklarını savunmak adına çok daha etkin ve demokratik bir yönetim anlayışı getireceğiz. ‘Baro Sensin, Baro Senin’ sloganımızla her meslektaşın baro yönetiminde aktif rol alabileceği bir baro hedefliyoruz.

Genç avukatların yaşadığı sorunlardan deneyimli meslektaşlarımızın karşılaştığı zorluklara kadar her kesime hitap eden bir yönetim anlayışını benimsiyoruz.

Yönetime geldiğimizde İstanbul Barosu’nu sadece meslek örgütü değil, aynı zamanda siyaset ve siyasal iktidar üzerinde de hukukun üstünlüğünü yeniden tesis için etkin bir izleme ve baskı grubu haline getireceğiz. İstanbul Barosu’nun etkin ve aktif tavrını herkes görecek.

'ŞEFFAF VE HESAP VERİLEBİLİR BİR BARO'

Grubumuzun öncüsü olduğu ve 3 yıldır devam ettirdiği Adliye Nöbeti sistemini baromuzun kurumsal kimliğiyle yürüteceğiz, TBMM’de daimi İstanbul Barosu Temsilcisi bulunduracağız. Balmumcu Tesisini İvedilikle Avukatların Kullanımına Açacak, İstanbul Barosuna Yeni Bir İdari Tesis ve Avukatlar Yaşam Alanı kazandıracağız.

Adayı olduğunuz grubun ülke sorunlarına ilişkin apolitik ve Cumhuriyet değerleri konusunda çekimser olduğu yönünde eleştiriler var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Cumhuriyet değerleriyle büyümüş, kumpas davalar sürecinde Zaman gazetesi tarafından hedef gösterilmiş birisi olarak bu eleştirileri haksız buluyoruz.

İstanbul Barosunun seçim gündemini belirleyen ve grupla üzerindeki algıları etkin biçimde oluşturan dar bir kadro bulunuyor. Bu kadro, baro ve ülke siyasetini birbirinden ayırmak gereğini hissetmedikleri gibi, fosilleşmiş siyasal yaklaşımlarını baroya ve meslektaşlarımıza empoze etmeyi, kendileri gibi düşünmeyenleri ise dışlamayı kendilerine hak gören bir gruptan oluşuyor. Bu seçimde tasfiye olacağına inandığımız bu grup ve ardılları, çıkışından itibaren izlediği etkin çalışmaları ve başarısıyla dikkati çeken Avukat Hakları Grubunu, bir tehdit olarak gördükleri için sizin de belirttiğiniz gibi apolitik olarak etiketlemekteler.

'GRUBUMUZUN NET BİR SİYASİ DURUŞU VAR'

Ama tam tersine, Avukat Hakları Grubu’nun net bir siyasi duruşu vardır. Bu duruşu kurulduğumuz günden bu yana Cumhuriyet değerlerimize sahip çıkarak gösterdik. AHG, Atatürk ilke ve devrimlerine gönülden bağlı, Cumhuriyetimizin temel niteliklerini koşulsuz benimseyen, insan hakları ve özgürlükleri ve hukukun üstünlüğünü her türlü siyasetin ve aidiyetin üzerinde gören bir siyaset izlemektedir.

Bakıldığında, Can Atalay’ın milletvekilliğinin iadesi için 600 milletvekiline mektup yazan da, AYM kararını ihlal eden Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunan da, Laiklik Meclisi’nin çağrısına olumlu yanıt veren de, Instagram’ın kapatılması hukuksuzluğuna ilk davayı açan da AHG idi.

AHG, siyaset ile yön verilen değil, siyasete yön veren bir baro inşa etmek, mesleğimizin onurunu ve değerlerini korumak için çalışacaktır. Ancak bunu yaparken baroyu bir siyasal partinin organı gibi görünmekten kurtararak, dik duran ve yukarıdaki temel ilkeleri esas alan güçlü iletişim ve diyalog kurabilen bir yapıya kavuşturacak.