Avrupa Birliği’ne net mesaj: Katılım sürecinin engellenmesinin makul bir izahı yok
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, Avrupa'nın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülke olduğuna dikkat çekerek, "Türkiye gibi bir ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur" dedi. Budapeşte'de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi'nde konuşan Erdoğan, İsrail’in saldırganlığına kayıtsız-şartsız destek verenlerin, işlenen suçların da ortağı haline geldiğini kaydetti. Erdoğan, ateşkes ve insani yardım için İsrail’e baskının elzem olduğunu belirtti.
Gazze'de bir yıldır süren soykırımın tüm insanlığın ortak utancı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İsrail'in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı haline geldiklerini bilmelidirler" dedi. Erdoğan, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu'nda hitap etti.
Orta Doğu'da büyük bir insanlık trajedisinin yaşandığını belirten Erdoğan, şunları söyledi: "Gazze'de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan'a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail'e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail'in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı haline geldiklerini bilmelidirler."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'e silah ve mühimmat naklinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler'de bir girişim başlattıklarını, 50'yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri'ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık'a ve BM Genel Kurul Başkanı'na ilettiklerini belirtti. Bir diğer önemli hususun da Filistin'in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Erdoğan, "İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya'nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin'i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma halinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ'nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak'ta toprak hakimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya'daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) katılım sürecine ilişkin, "Hakkaniyetli bir genişleme politikasının birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır. Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur” dedi. Güvenlik sınamalarının yalnızca askeri tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
"AB'nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye'nin tam olarak dahil edilmesi Avrupa'nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır" diyen Erdoğan, şunları kaydetti: "Avrupa'yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye'nin desteği şarttır. Avrupa'da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır."
"Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Avrupa Siyasi Topluluğu'nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna'daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan'daki zirvede Güney Kıbrıs Rum Kesimi Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ile de bir araya geldi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın da yer aldığı görüşmede Erdoğan ve Hristodulidis kahve içti. Masaya daha sonra gelen Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis ile Arnavutluk Başbakanı Edi Rama da sohbete katıldı.
Erdoğan, zirve kapsamında yoğun bir temas trafiği yaşadı. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'yi kabul eden Erdoğan, muhatabıyla NATO'nun gündemindeki konuları ele aldı. Erdoğan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile de görüştü. Görüşmede, Türkiye-AB ilişkileri ele alındı. Erdoğan ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen ve Hollanda Başbakanı Dick Schoof ile de görüştü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin seçilmiş Başkanı Donald Trump ile telefonda görüşerek, seçim zaferi dolayısıyla kendisini tebrik etti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Erdoğan'ın, Trump ile telefon görüşmesine ilişkin şu ifadeler yer aldı: "Görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim zaferi nedeniyle Trump'ı tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede yeni dönemde Türkiye ile ABD arasında iş birliğini geliştirme temennilerini belirtti."
Avrupa Siyasi Topluluğu’nun (AST) 5'inci zirvesi, Avrupa'nın karşı karşıya olduğu güvenlik zorluklarını ele almak amacıyla Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de düzenlendi. 40'ın üzerinde hükümet ve devlet başkanının katıldığı zirvenin gündemini ana hatlarıyla "Avrupa'nın karşı karşıya olduğu güvenlik zorlukları" oluşturdu. Zirvede Türkiye'yi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan temsil etti. Düzensiz göçle mücadele, ekonomi güvenliği, iklim de ana gündem maddeleri arasında yer alıyor. Liderler, ABD’nin 47. Başkanı olarak Donald Trump'ın seçilmesiyle ilgili gelişmeleri de masaya yatıracak.