“Atını Vuran Kovboy” ile “Yaman Çelişkiler Girdabında Debelenen Adamları”
Özgür Pek Hususi Bey, Fas’ın başkenti Rabat’taki Sosyalist Enternasyonal Prezidyum Toplantısı’nda aynen şöyle dedi: “Suriye’de, acilen tüm vatandaşlarının haklarını anayasal güvenceye kavuşturacak, tüm kimliklere ve dini inançlara sayılı demokratik bir rejimin inşa edilmesi elzemdir…” * Gayet, güzel: Öyleyse, oynatalım Uğurcuğum: Aynı Hususi Bey; şayet, Esad devrilmemiş olsaydı da, şu malum Şam ziyaretini yapabilseydi… -O vakit, bu sözleri Beşar Esad’a karşı sarf edebilir miydi? El Cevap: Hayır!
Özgür Pek Hususi Bey, Fas’ın başkenti Rabat’taki Sosyalist Enternasyonal Prezidyum Toplantısı’nda aynen şöyle dedi:
“Suriye’de, acilen tüm vatandaşlarının haklarını anayasal güvenceye kavuşturacak, tüm kimliklere ve dini inançlara sayılı demokratik bir rejimin inşa edilmesi elzemdir…”
*
Gayet, güzel: Öyleyse, oynatalım Uğurcuğum:
Aynı Hususi Bey; şayet, Esad devrilmemiş olsaydı da, şu malum Şam ziyaretini yapabilseydi…
-O vakit, bu sözleri Beşar Esad’a karşı sarf edebilir miydi?
El Cevap: Hayır!
*
Pek Hususi Bey, orada muhtemelen “Türkiye’de demokrasi ve dahi laikliğin elden gittiğinden” dem vuracaktı.
-Sonra, ikisi birden Ankara’yı çekiştireceklerdi!
*
CHP yönetimi, dün olduğu gibi bugün de…
Diktatör Esad’ın senelerdir hapislerde çürüttüğü, işkence ettirdiği, katlettirdiği on binlerce masum insanın, Suriye vatandaşının başına gelenlerle hiç ilgilenmiyor…
Bu fevkalade dramatik gerçekleri dert etmiyor.
*
Uzaydan gelip de Hususi Bey’e kulak veren biri; “Esad yönetimi bütün kimliklere, dini inançlara saygılı bir rejimdi” falan zanneder!
Suriye’nin fiili lideri Muhammed El Golani, BBC’nin editörü Jeremy Bowen’ın sorularını cevapladı…
BBC’nin kıdemli elemanı, Golani’ye “test eder gibi” soruyor:
“-Suriye, Afganistan’a mı dönüşecek?”
*
Golani’nin verdiği karşılık, şöyle:
“İki ülke çok farklı geleneklere sahip…
Suriye’deki kurulacak hükümet ve yönetim şekli ülkenin tarihine ve de kültürüne uygun olarak biçimlenecek.”
*
Bu minvalde “Kadınların eğitime katılmasından yana olduğunu” vurgulayan Golani, bakınız ne diyor:
“İdlib’de 8 yıldan fazla süredir, üniversitelerimiz var…
Bu üniversitelerdeki kadın öğrenci oranı, yüzde 60’ın üzerinde!” (Hürriyet, 20 Aralık 2024)
Evinden daha ziyade Tel Aviv’e giden ABD’nin “Siyonist” Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın…
-HTŞ’ye, bir anlamda gözdağı verircesine yaptığı “evlere şenlik” çağırıyı da boş geçmeyelim!
*
Derin ABD’nin “düşünce kuruluşu” Council on Foreign Relations’ta (CFR) yaptığı konuşmada, HTŞ’ye…
“Taliban gibi olmayın! Aksi taktirde, uluslararası alanda izole edilirsiniz” demiş!
*
Öncelikle, şunu söyleyelim…
Suriye’de Kaybedenler Kulübü’nün üyelerinden ABD’nin Dışişleri Bakanı olan bu mendeburun Suriye’deki yeni yönetime “akıl verme” gibi bir hakkı ve yetkisi yok!
*
Devam edelim…
Taliban savaşçılarına yenilip de -2021’in Ağustos sonunda- Afganistan’dan arkasına dahi bakmadan kaçan Haydut Devlet ABD’nin…
Bu ülkede 20 yıl boyunca katlettiği 3 milyon 600 bin masum insanın hesabını vermesi gerekiyor!
Yobaz Taliban, kadınların haklarını hiçe sayıyor, onların duvardaki resimlerine dahi tahammül edemiyor, kızların okumasına izin vermiyor ya…
“Acayip Çağdaş, Müthiş Uygar, Süper Demokrat, Fevkalade İnsancıl!” ve dahası “Kadın Hakları” bahsinde mangalda kül bırakmayan ABD, yirmi yıllık gayrı meşru işgal döneminde ne yaptı, peki?
--Afgan kadınlara “özgürlük” mü getirdiler?
-Hayır! Ya, nedir?
Amerika Birleşik Haydutlar Devleti, Afganistan’da sayısız masum kadını, masum kız çocuklarını “sırf Müslüman oldukları için” kasten katletti!
*
Kandan beslenen Yankiler’in “kadın haklarından” anladıkları şuydu:
-Şu Dinci Taliban’ın haklarını hiçe saydığı masum Afgan kadınlarını, yirmi yıl boyunca öldürdüler, öldürdüler, öldürdüler!
*
Ezcümle, Gazze’deki soykırımın suç ortaklarından Siyonist Blinken için; “Zübük” sıfatı, kullanılacak en hafif tabirdir!
ABD, Kızıldeniz’de “kendi kendini” vurdu!
-Nasıl mı?
CENTCOM denilen “Amerika Merkez Kuvvetler Komutanlığı” bir Amerikan savaş uçağının “dost ateşi” sonucu vurulduğunu açıkladı!
Açıklamada “USS Harry S. Truman Uçak Gemisi Taarruz Grubu’nun parçası olan USS Gettysburg güdümlü füze kruvazörü, yanlışlıkla F/A-18’e ateş açtı ve onu vurdu” denildi.
*
ABD Merkez Komutanlığı 15 Aralık’ta Truman Uçak Gemisi’nin Ortadoğu’ya ulaştığını kabul etmiş, ancak geminin Kızıldeniz’de olduğundan bahsetmemişti!
*
“Yanlışlıkla” vurulan uçak, Virginia’daki Oceana Donanma Hava İstasyonu’ndan kalkan Strike Fighter Squadron 11’e bağlı “Red Rippers” adlı iki kişilik bir F/A-18 Super Hornet savaş uçağıydı.
Gettysburg’ün, F/A-18’i nasıl olup da “düşman uçağı” ya da “füzesi” zannettiği anlaşılamadı!
*
Dikkat buyurunuz…
-Bir savaş grubundaki gemilerin hem radar hem de telsiz iletişimiyle birbirlerine bağlı olmalarına rağmen “hapı yutmuşlar!”
*
Husilere yönelik operasyonlar için Kızıldeniz’e gelen Yankiler, bölgede “dayak yemeye devam ederken” üstüne bir de “Atını Vuran Kovboy” durumuna -nasıl oldu da- düştüler, acaba?
*
Gördüğünüz gibi…
“Süper Güç!” ABD’nin, son dönemde yaşadığı fevkalade gizemli hadiseler, “Gökyüzünde Yalnız Gezen” dron sürülerinin esrarengiz uçuşları ile sınırlı değil!
*
-Neler oluyor, böyle Abidin: Sen, Atını Vuran Kovboy’un -başına gelenlerin- resmini yapabilir misin?