Araştırma: Tıp fakültesi öğrencilerinin uzmanlık tercihleri şiddetle şekilleniyor

T24 Sağlık

Sağlıkta şiddet, tıp fakültesi öğrencilerinin uzmanlık tercihlerini değiştiriyor. Yapılan araştırmaya göre, fakülteye yeni başlayan öğrenciler cerrahi branşları hayal ederken, mezuniyet yaklaştıkça daha az riskli olarak görülen dermatoloji ve aile hekimliği gibi dallar öncelikli hale geliyor.

Şiddetle gelen tercih değişikliği

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Gökmen Karabağ ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Dr. Muhammed Alp Özdemir’in ortaklaşa yürüttüğü çalışma, sağlıkta şiddetin genç hekim adaylarının kariyer seçimindeki etkilerini gözler önüne seriyor. Çalışma, Adli Tıp Bülteni’nde yayımlandı.

BirGün'ün aktardığına göre, araştırmaya katılan 983 tıp fakültesi öğrencisinin tercihleri incelendiğinde, birinci sınıf öğrencilerinin çoğunlukla Kalp ve Damar Cerrahisi gibi cerrahi branşlara yöneldiği, ancak mezuniyet yaklaşırken bu ilginin yerini aile hekimliği ve dermatolojiye bıraktığı görüldü. Altıncı sınıfta ise öğrencilerin ilk üç tercihi sırasıyla aile hekimliği, dermatoloji ve göz hastalıkları oldu.

Sağlıkta şiddet ve branş tercihleri

Araştırma, şiddetin hekim adayları üzerindeki etkisini şu bulgularla ortaya koydu:

Öğrencilerin yüzde 53,3’ü şiddet olaylarının uzmanlık sınavı tercihlerini etkilediğini belirtti.

Katılımcıların yüzde 15,9’u şiddetle karşılaştığını ifade etti; şiddet vakalarının çoğu acil servislerde yaşandı.

Şiddet olaylarında faillerin büyük çoğunluğunu 30-45 yaş aralığındaki erkekler oluşturdu.

Önlemler yetersiz, hukuki destek şart

Araştırmada, katılımcıların tamamı mevcut önlemleri yetersiz bulduğunu ifade ederken, şiddetle mücadelede hukuki ve idari destek sağlanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca öğrenciler, fiziki şartların iyileştirilmesi ve personel eksikliğinin giderilmesinin öncelikli adımlar arasında yer aldığını belirtti.

Sistemsel ve hukuki altyapı

Çalışmanın sonuç kısmında, “Hekime yönelik şiddete karşı sistemsel ve hukuki altyapının doğru bir şekilde hayata geçirilmesi” gerektiği ifade edildi.