Altın Piyasası Bir Dolandırıcılık Olayıyla Çalkalanıyor

Dinçer GÖKÇE

İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya göre, sektörel bir fuar sırasında, Tunuslu bir alıcı Gusto Gold’un (Özname Kuyumculuk AŞ) standına gelerek yüklü bir sipariş verdi. Bu kişinin siparişini verdiği ürünlerin toplam ağırlığı 10 kilo seviyesindeydi. 10 bin dolar da ön ödeme veren bu kişi, söz konusu ürünler hazırlandığında teslim edilecek adresi de bildirdi.

ALTIN DOLU ÇANTAYI TESLİM ETTİLER

Gusto Gold yetkilileri ürünleri hazırladı, kendilerine verilen adrese götürdü. Kapalıçarşı bölgesinde bulunan E. Kıymetli Madenler AŞ’ye altınlar teslim edildi. Gusto Gold’un iki çalışanı, içi altın dolu çantayı teslim ettikten kısa bir süre sonra ortalık karıştı. Durum ise kısa süre sonra anlaşıldı. Altınların teslim edildiği şirketin yetkilileri polisi arayarak, kendilerine gerçek altın yerine imitasyon altın getirildiğini bildirdi. Şirkete gelen polisler, Gusto Gold’un iki çalışanını karakola götürdü.

Hakkında dava açılan isimlerden Resul Süzgün, 7 milyar Tl cirolu bir şirketin sahibi.

GERÇEĞİ ÇIKARIP SAHTESİNİ DOLDURDULAR

Durum Gusto Gold yetkililerine bildirildi. Şirket yetkilileri karakola gitti. Çantaya koydukları ürünlerin listesinin yanı sıra fotoğraf ve videoları karakola sunuldu. Şirket yetkilileri, emniyete verdikleri bilgide, büyük bir dolandırıcılık olayı ile karşı karşıya olduklarını bildirdi. Polis, gözaltına alınan iki çalışanı bıraktı; altın dolu çantanın teslim edildiği izini takip etmeye başladı.

İHBARI YAPANLARA DAVA AÇILDI!

İzlenen onlarca kamera ve yapılan fiziki takip sonrası, içi altın dolu çantanın E. Kıymetli Madenler’de değiştirildiği anlaşıldı. Elde edilen yeni bilgi ve belgeler sonrası, polise ‘sahte altın’ ihbarında bulunan kişiler gözaltına alındı. Yürütülen soruşturma sonrası Kuyumcukent ve Kapalıçarşı altın piyasasının bilinen isimleri arasında yer alan Erol Kurtulmuş, Resul Süzgün, Kazım Koçyiğit, M. Nizam Şaşmaz’ın da aralarında olduğu 10 kişi hakkında dava açıldı.

‘DOLANDIRICILIK DEĞİL, HIRSIZLIK’

Dolandırıcılık yapmakla suçlanan isimler ise, gerçek altının sahtesi ile değiştirilmesi ile ilgilerinin olmadığını söyledi. Yargılama sürecinde, sanık avukatları mahkemeye sundukları dilekçelerde mahkemenin yetkisiz, suçun dolandırıcılık değil hırsızlık olarak değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi.

Mahkeme de, ‘yetkisizlik’ kararı vererek dosyayı asliye ceza mahkemesine gönderdi. Altınları el değiştiren şirketin avukatı ise İstinaf Mahkemesi başvurarak dosyaya ağır ceza mahkemesinin bakması gerektiği kaydedildi.