AKP’lileri kızdıracak sözler: Bilal Erdoğan Cumhurbaşkanlığı için prova yapıyor

Eski MHP Milletvekili Nazif Okumuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan hakkında Cumhurbaşkanlığına aday olabileceğine dair bir iddiada bulundu.

Eski MHP Milletvekili Nazif Okumuş, katıldığı SÖZCÜ TV yayınında önemli açıklamalarda bulundu.

 Okumuş, şu ifadeleri kullandı:


-Hilmi Bey, arkadaşım Sayın Cumhurbaşkanının bugünkü konuşmasına gelecektim. Orada ön aldı, bir gol attı bana. Şimdi siz gol attınız, ben de onu söyleyeyim. Şimdi espri olsun diye söylüyorum ama gerçekten böyle yani.

-O kadar demagoji yapıyorlar ki, iç politikadaki sıkıntıları çözemedikleri için bunu yeni bir argüman olarak sunmaya çalışıyorlar. Bunun benzerini mesela AK Parti Genel Başkan Yardımcılarından biri, bizim geçen Gümüşhane toplantısında konuştu.

- Hem sokaktaki bu sıkıntıların kaçınılmaz bir şekilde tepkilerine atıfta bulunarak, halkımız haklıdır diyor, “Canım, onlar haklı” falan. Bunu demek zorunda olduğunu biliyor. Arkasından da “Ama iktidarımız tedbirlerini alıyor, Sayın Cumhurbaşkanımız 20 senelik tecrübesiyle onlara gereken hassasiyeti gösteriyor, biz onları bırakacak durumda değiliz” diyerek bir gaz almaya çalışıyor. Yani sokağın sıkıntısının ne kadar yüksek olduğunu herkes görüyor.

-Bilal Erdoğan televizyon izlese ne olur? İzlemesin. Devlet Bahçeli'nin dediği gibi, bir gün gelecek ya Bilal’i bir yere getirecekler ya da kendisini yok edecekler. Çünkü hayat Türkiye'de bize bir şeyleri gösteriyor. 

-Türk insanı, emekle mücadele veren, günü kurtarmaya çalışan insanlar bunları fark etmeyebilir ama o kadar değerlerimiz elimizden çıkıyor ki... Yakın zamana kadar Türkiye, çok değerli mali politikaların içerisinde yer almış bir ülkeydi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin iki ayağı üzerinde kurulduğu sistemlerden biri mali sistem olarak Maliye Teftiş Kurulu, diğeri Mülkiye Teftiş Kurulu. 

-Bu devlette mali tarafında yer almış değerli Nedim Bey, Türkiye’nin borçlarını, vergi politikalarını anlattı. Bakın, bunlardan bir tanesi Türkiye'ye yakın zamanda çok büyük bir hazineye para ödemiş, vergi ödemiş kurumlarımızdan biri: Turkcell.

-Turkcell gibi bir kurumu öyle bir çiftlik haline getirdiler ki, bu işlerden anlamayan insanları yönetimlere getirdiler. Tıpkı banka yönetimlerine getirdikleri gibi. Sonra o kaynakları cemaatlere, kendi organizasyonlarına aktardılar. Korkarım ki Kartepe'deki organizasyon bile sponsorlu bir organizasyondur. Belki Bilal Erdoğan’ın yaptığı her şey gibi bir sponsorlu organizasyondur. 

-Uluslararası bir imajı oluşmuş kurumları devreye sokarak kaynaklarını hep böyle aktardılar. Billboardlardan, outdoor reklamlarına kadar, cemaatçilerin çocuklarının, damatlarının oluşturduğu şirketlere, satılmayan gazetelere çarşaf çarşaf özel ilan hazırladılar. Sonunda Turkcell, bu hafta Ukrayna'daki mal varlıklarını sattı. 500 küsur milyon borçla sattı. Fransızlar almak için yıllarca baskı yapıyordu. Sonunda dayanamadılar, çünkü hep zarar ediyorlar. Turkcell böyle, Türk Telekom böyle.

-Sonra ne oldu? Bu hafta açıklandı. Son 6 ayda, bireysel kredi kartlarıyla geçinmeye çalışan 1 milyon insan icralık olmuş. Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu vatandaşları, ayakta durabilmek için kredi kartlarını kullanıyorlar ama sonunda icralık oluyorlar. 
-
EYT'liler, babasına sorsun bakalım, bir ailenin içinde kaç kişi devleti yönetiyor? Devletin içinde bakan, bakan yardımcısı, genel müdür, yönetim kurulu üyesi... Bu, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir şey.