AKP’li Özlem Zengin: Soyadım Zengin diye ironi yapıyorlar, ben siyaset yaparken buralara kanat çırparak gelmedim

T24 Haber Merkezi

TBMM Genel Kurulunda konuşan AKP İstanbul Milletvekili Özlem Zengin, İzmir'deki yangında ölen 5 kardeşe ilgili tepki çeken sözlerine ilişkin "Bir genel başkan kürsüden bugün söyleyip gidiyor. Bu ifadeler kullanılırken hiç bu evlere gittiniz mi diyor, şu Genel Kurul'da en çok ben gitmişimdir. Benim hayatım bu evlerin içinde geldi geçti. Soyadım zengin olduğu için ironi yapanlar var. Ben siyaset yaparken buralara kanat çırparak gelmedim" diyerek kendini savundu.

En küçüğü 1, en büyüğü 5 yaşında beş kardeş, baraka evde sobadan çıkan yangında öldü: Baba cezaevinde, anne yiyecek almak için hurda toplamaya gitmiş...

AKP İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili Özlem Zengin, geçen günlerde İzmir'de bir barakadaki yangında ölen 5 kardeşle ilgili TBMM Genel Kurulunda yaptığı "Annenin de çocuklarına bakmayla ilgili bir meselesi varsa bununla ilgili hep çağrıda bulunuyorum. Hep beraber sistem üzerinden konuşalım diyorum. Dönüyorsunuz, dolaşıyorsunuz her şeyi paraya bağlıyorsunuz" açıklamasıyla hem kamuoyunda hem de Genel Kurul'da tepki çekmişti.

AKP'li Zengin, ölen 5 kardeş hakkında konuştu: 18 defa gidilmesinin takdir edilmesi gerekir, her şeyi paraya bağlıyorsunuz

AKP'li Zengin bugün yapılan TBMM Genel Kurulu'nda konuya ilişkin yeni bir konuşma daha yaptı. Çocuklarını kaybeden annenin daha önce bakanlığa verdiği dilekçede kocasının hapiste olduğunu ve çocuklarından ayrılırsa intihar edeceğini ifade ettiğini söyleyen Zengin, Sosyal Hizmet uzmanlarının anneyle çocukları arasındaki iletişimin olumlu olduğuna dair rapor verdiğini ifade etti.

"Soyadım Zengin diye ironi yapıyorlar"

Beş çocuğunu yangında kaybeden aileye ilişkin annenin de babanın da suç kayıtları olduğunu söyleyen Zengin, daha önce çocukların bakanlık tarafından koruma altına alınmak istendiğini ancak annenin bu karara tepki gösterdiğini ifade etti."Burada uygulanması gereken en doğru yöntem çocukları annesinin yanında muhafaza ederek, onun hayatını idame ettirecek düzeni sağlamaktır" diyen Zengin, sorunun çok katmanlı olduğunu ifade etti.

Zengin, Genel Kurul'da İzmir'deki yangın faciasını yaşayan aileleyle ilgili sözlerine tepki gösteren muhalefete "Bu ifadeler kullanılırken hiç bu evlere gittiniz mi diyor, şu Genel Kurul'da en çok ben gitmişimdir. Benim hayatım bu evlerin içinde geldi geçti. Soyadım zengin olduğu için ironi yapanlar var. Ben siyaset yaparken buralara kanat çırparak gelmedim" diyerek tepki gösterdi.

AKP İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili Özlem Zengin'in konuşmasının tamamı şu şekilde:

"Elimizdeki her şeyi cenazeler varken paylaşmak istemiyoruz"

"İzmir'de yaşanılan elim hadiseyle ilgili olarak. Dün Genel Kurul'da tüm gruplar siyasetin üstünde değerlendirelim dedik. Dün cenazeler vardı, hepimiz üzgünüz. Dün burada yaptığım konuşmada bu konunun çok boyutu olduğunu biliyoruz dedim. Elimizdeki her şeyi de cenazeler varken paylaşmak istemiyoruz. Çok katmanlı konularla karşı karşıyayız. Ailenin durumuyla ilgili. Dün de bahsettim, baba cezaevinde. Bir sürü suç kaydı var babanın, 8 yıl 16 ay ceza almış. Annenin de pek çok suç kaydı var, dün bunu burada ifade etmek istemedim. O sebeple çok katmanlı bir problem var karşımızda. Peki bu nerede oluyor, Selçuk'ta. Selçuk nerenin ilçesi? İzmir'in ilçesi. Selçuk'un Belediye Başkanı kim, Filiz Ceritoğlu Sengel. Kendisinin mesleği ne, avukat. Bu noktada Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Başkanının açıklamalarını gördüm, kadın kolları olarak ne yaptılar ben merak ediyorum.

"Anne çocukları alınırsa intihar edeceğini söylemiş"

Aile Bakanlığımız, aileyi görmüş. Aslında belediye, kaymakamlık da görmüş. Bakanlığı harekete geçirmiş. Bakanlık 18 kere gitmiş karar vermiş, mahkeme çocukların alınmasına değil, düzenli bir takibe karar vermiş. Bir danışmanlık hizmetine, sağlık açısından hizmete karar vermiş. Aileye ücret anlamında düzenli sağlık yardımı da yapılmış. Sosyal hizmet uzmanlarının yaptığı denetimlerde annenin çocuklarla iletişimi olumlu bulunmuş. Çocuklar anneden ayrılmak istemiyor. Elimde annenin bakanlığa verdiği dilekçe var. Dilekçede babanın hapiste, açık cezaevinde olduğu, hafta sonu eve geldiği, kendi annesinin onlara yardım ettiği, çocuklardan ayrılmak istemediği, alınması halinde intihar edeceğini söylemiş. Baba 1,5 yıldır hapiste. Nihayetinde bu süreçte alınma kararını bu aileyi görenler verecekler. Burada uygulanması gereken en doğru yöntem çocukları annesinin yanında muhafaza ederek, onun hayatını idame ettirecek düzeni sağlamaktır. O ev aileye aittir. Nihayetinde çok katmanlı problemdir.

"Benim açıklamam çok akıl alır bir açıklama"

Dünkü yaptığım konuşmda, Sezai Temelli bizi katil ilan edince, bu konu tek sebebi ekonomik sebeplerdir diye. Ben de diyorum ki hayır. Bir kez daha söylüyorum eğer biz gerçekten bir cevap arıyorsak bunun çok katmanlı bir problem olduğunu görmemiz lazım. Uyuşturucu kullanımı dahil olmak üzere bir sürü problem var evin içinde. Ha biz sağlıklı konuşmak yerine her şeyi siyasete dönüştürülüyor. Benim söylediğim bir cümle. Bakanlığın yaptığı işleri, ziyaretleri, belediyenin yapmadıklarını konuşalım. Bir genel başkan kürsüden bugün söyleyip gidiyor. Bu ifadeler kullanılırken hiç bu evlere gittiniz mi diyor, şu genel kurulda en çok ben gitmişimdir. Benim hayatım bu evlerin içinde geldi geçti. Soyadım zengin olduğu için ironi yapanlar var. Ben siyaset yaparken buralara kanat çırparak gelmedim. Diyorlar ki vahim akıl almaz açıklama. Aynı haberin yanında hanımefendinin amcasının açıklaması var, annenin ve babanın da ihmali var diyor. Benim açıklamam çok akıl alır bir açıklama. Bir kez daha tekrar ediyorum. Bu tarz meseleleri siyasete alet etmeyelim"