Adana’da Cinayet Davası: Sanıkların Yargılanması Devam Ediyor

Adana'da apart otelde bir kişiyi öldürdüğü öne sürülen 2 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada silah sesini duyan tanık dinlendi. Olay, Sümer Mahallesi'ndeki apart otelin 22 numaralı odasında yaşandı. Odada kalan Selahattin Ayan, 15 Mart'ta ...

Adana'da apart otelde bir kişiyi öldürdüğü öne sürülen 2 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada silah sesini duyan tanık dinlendi.

Olay, Sümer Mahallesi'ndeki apart otelin 22 numaralı odasında yaşandı. Odada kalan Selahattin Ayan, 15 Mart'ta iddiaya göre arkadaşları Şükrü Çiçek ve Hıdır Üzel tarafından silahla öldürülmüş halde bulundu. 2 arkadaş polisi arayarak durumu bildirdi. Odaya gelen sağlık görevlileri, Ayan'ın boğazından silahla vurularak öldürüldüğünü belirledi. Yapılan incelemede odanın kuzey duvarında bir kurşun izi tespit eden ekipler, 2 boş kovan ve deforme olmuş çekirdek buldu. Ayan'ın öldürülmesinde kullanılan silah ve 2 cep telefonunun arkadaşı Şükrü Çiçek'te bulunması, güvenlik kamerasından Ayan'ın odasına en son giren kişilerin Çiçek ve Üzel olduğunun belirlenmesi üzerine 2 arkadaş cinayet şüphelisi olarak tutuklandı.

Sorgularında suçlamaları kabul etmeyen şüpheliler hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede, "Selahattin Ayan'ın odasına 19.45'te girdikleri saat ile saat 19.47 arasında 2 dakikalık süreçte Selahattin Ayan'ı öldürdükleri değerlendirilmektedir" ifadeleri yer alırken, sanıklar Çiçek ve Üzel hakkında 'kasten öldürme' suçundan Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

Davanın üçüncü duruşmasında tutuklu sanıklar Çiçek ve Üzel, maktulün babası Atilla Ayan, annesi Gülcan Ayan ile taraf avukatları hazır bulundu.

Mahkeme başkanı, dosya içindeki DVD'lerin çözümlerinin yapılması için bilirkişiye verildiğini, bilirkişi tarafından verilen dilekçede DVD'lerin bozuk olduğu ve bu yüzden rapor hazırlanamadığını belirttiğini söyledi. Daha sonra, olayın tek tanığı olduğu iddia edilen Ç.K. dinlendi.

Evde iftar yaparken silah sesine benzer bir ses ve ardından dışarıdan birilerinin "Arkadaşımıza bir şey olmuş" diye yüksek sesle konuştuğunu duyduğunu ifade eden tanık Ç.K., "Ben de kapıyı açıp baktım, biri 'arkadaşımıza bir şey olmuş, biri öldürmüş mü yaralamış mı' gibi bir şeyler söylüyordu. Sonra da polisler geldi. Silah sesi duymamla dışarı çıkmam arasında ne kadar zaman geçtiğini tam olarak hatırlamıyorum. 10-15 dakika geçmiş olabilir. Dışarıda olan şahsa 'duyduğum ses silah sesiymiş demek ki' dedim. O da bana 'sen duydun mu' diye sordu. Ben de 'duydum ama silah sesi olduğunu düşünmemiştim' dedim. Sonra o şahıs içeride olan diğerine 'gel dokunma oralara' dedi. İçerideki de 'ölmüş olabilir' dedi. Başka konuşma olmadı" dedi.

"Balkondan inme imkanı vardı"

Cinayetin işlendiği 22 numaralı odanın tahta kapısının sürekli açık olduğunu, demir parmaklı kapının kapalı olduğunu gördüğünü belirten tanık Ç.K., demir parmaklı kapının ise kilitli olmaması halinde sürgünün çekilmesiyle açılabileceğini söyledi. Avukatların sorusu üzerine Ç.K., sanıklardan hangisinin içeride hangisinin dışarıda olduğunu hatırlamadığını belirterek, "Şükrü dışarıda olabilir tam hatırlamıyorum" dedi. Tanık başka bir soru üzerine de koridorda tek çıkış kapısının olduğunu, ayrıca balkondan inme imkanının olduğunu da belirtti.

Mahkeme savcısı, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını ve eksikliklerin tamamlanmasını talep etti.

"Parmak izi varsa silahı sıkmıştır"

Daha sonra müştekiler ile sanıklara söz verildi. Öldürülen Selahattin Ayan'ın babası Atilla Ayan, olaydaki en büyük maddi delilin suç aleti olduğunu belirterek, "Kimse bundan bahsetmiyor. Tabanca sanık Şükrü'nün üzerinde bulunmuştur. Silah üzerinde parmak izi olması da olmaması da aleyhinedir. Parmak izi yoksa silinmiştir. Parmak izi varsa zaten silahı kendisi kullanmıştır. Odada bulunan dolabın içinden silahı aldığını söylüyor" dedi.

Suçlamaları kabul etmeyen sanıklardan Hıdır Üzel, önceki beyanlarını tekrarladığını belirterek, olay nedeniyle maddi ve manevi olarak mağdur olduğunu söyleyip, gerekirse adli kontrolle tahliyesinin verilmesini istedi.

Sanık Şükrü Çiçek de 10 aydır suçsuz yere cezaevinde olduğunu savunup, "Arkadaşımın öldürülüşüne mi üzüleyim kendi halime mi? Şaşırdım. Benim de ailem var. Ben içeride onlar dışarıda mağduruz" diyerek tahliyesini talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verip, duruşmayı eksikliklerin tamamlanması için ileri bir tarihe erteledi. - ADANA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / 3.Sayfa
adana