Adalet Bakanlığı’na soruyorum: Cezaevilerinde kaç HTŞ’li var?
Türkiye’de bir gazeteci için en önemli hüner bir kişinin terörist veya kahraman ilan edileceği zamanı kestirebilmektir.
‘AK Türkiye’de bir eylem muhalifler için suç, iktidar yanlıları için hak olabilir.
Dün dua edilene bugün lanet okunabilir mesela.
Nevşin Mengü’nün kabahati, işte bu gerçeği ıskalamış olmak.
İki günlük Suriye seyahatinde Türk gazetecilerin Türkiye’nin terör örgütü saydığı HTŞ lideri Colani ile söyleşi yapıp fotoğraf çektirmek için saatlerce beklediğini; MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın takım elbiseli mücahitle Şam sokaklarında tur attığını görünce şöyle düşündü herhalde:
Bir teröristin kullandığı arabayla gezilebiliyorsa…
Bir başka teröristle niçin söyleşi yapılmasın?
Mengü, bir vakitler Ankara’da kırmızı halıyla karşılanan PYD yöneticisi Salih Müslüm’ü Youtube kanalına davet edince sabah evinden gözaltına alındı. Suçu ve suçluyu övme iddiasıyla savcılığa sevk edildi. Neyse ki cezaevine gönderilmedi. Yurtdışına çıkış yasağı konarak serbest bırakıldı.
HTŞ, 2018’den beri terör örgütü
Suç nedir?
Suçlu kimdir?
Suçu ve suçluyu övmek nasıl olur?
Türkiye, 28 Ağustos 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile HTŞ’yi terör örgütü sayıyor. Şimdilerde devrim lideri diye övülen Colani de örgütün lideri.
Savcılıklar hala El Nusra/HTŞ’ye operasyon yapıyor.
Örneğin…
Ankara’da, 24 Ekim 2022 günü HTŞ’ye yönelik operasyonda dokuz kişi gözaltına alındı ve tutuklandı.
Yine başkentte 2021’de 11 şüpheli gözaltına alındı.
Gaziantep’te, 2019’da yedi kişi yakalandı, üçü tutuklandı.
Bunlar açık kaynaklarda yer alan bilgiler.
ADALET BAKANLIĞI SUSKUN
Geçen gün Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un basın danışmanını arayarak, şu soruları yönelttim:
-Türkiye’de HTŞ yöneticiliği ve üyeliği iddiasıyla açılan kaç dava var?
-Kaç kişi yargılandı ve ceza aldı?
-Cezaevlerinde kaç HTŞ’li tutuklu bulunuyor?
Cevap geldi mi?
Hayır.
Bakan Bey’in danışmanı üç gündür telefonlarımı açmadığı gibi mesajlarıma da yanıt vermiyor.
Çünkü içlerinde Suriyeliler, Afrikalılar, Orta Asyalılar ve Kafkasyalıların da olduğu yüzlerce HTŞ’linin ceza aldığını ve bazılarının hala tutuklu olduğunu biliyorlar.
Bu HTŞ’liler “Biz teröristsek MİT Başkanı, ne diye liderimizle Şam’da tur atıyor?” demez mi?
Siz Colani’ye devlet başkanı muamelesi çekerken, Türkiye’de HTŞ’cilere hangi hakla ceza verebilirsiniz?
‘Bizim çocuklar’ değil
Yanlış anlaşılmasın.
Colani ile görüşülmesine karşı değilim.
Zaten MİT Kanunu, Kalın’a gerekirse terör örgütleriyle görüşmesine yetki veriyor.
Suriye’de HTŞ ve PYD de dahil, tüm taraflarla görüşülmelidir.
Türkiye, sınır komşusunda olup bitenlere kayıtsız kalamaz. Terör tehdidi, sınır güvenliği ve göç hareketliliği, Türkiye ile Suriye’yi kader ortağı kıldı. Tabi ki yeni Suriye’nin bürokratik, demokratik ve ekonomik inşaasına katılmalıyız.
Colani ile görüşmek başka…
Terör örgütü liderinin sürücülüğünü yaptığı araçla Şam’da tura çıkmak, Emevi Camisi’ne gitmek, çarşı pazar gezmek başka iş!
AK Parti iktidarı bu fotoğrafı vererek, “Our boys did it” demek istiyor.
Yani “Bizim çocuklar kazandı!” mesajı veriyorlar.
Siz sahiden HTŞ’nin ‘bizim çocuklar’ olduğuna emin misiniz?
Irak ve Suriye’yi mezbahaya çevirmiş; camilere canlı bombalar gönderip patlatmış, kafalar kesmiş, insanları canlı canlı çatılardan atmış, kafeste suya batırıp boğmuş ve tankların altında ezmiş bu insanlık düşmanlarının Türkleri kafir, Erdoğan’ı tağut gördüğünü hiç duymadınız mı?
Hristiyanları, Dürzileri, Yedizileri, Şiileri ve Alevileri katletmiş, kendisi gibi düşünmeyen selefileri bile tekfir edip onlara savaş açmış HTŞ’nin tüm etnik kimlik, din ve inançlara hoşgörülü davranacağını mı sanıyorsunuz?
Kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyen bir kadından bile başını örtmesini isteyen Colani’nin yöneteceği bir ülkede hangi bireysel ve kolektif haklar korunabilir?
Bu örgüte kefil olabilir misiniz?
Yarın direniş başgösterdiğinde kitle katliamlarına kalkışmayacaklarını garanti edebilir misiniz?
Ya arkasında İsrail, Katar veya Suudi Arabistan varsa…
Ya HTŞ, yüzünü bu güçlere dönerse…
O zaman ne yapacaksınız?
KAOS SENARYOSU
Bugüne kadar sadece İdlib’de, o da Türkiye’nin askeri bariyeri sayesinde otorite kurabilen HTŞ’nin Suriye’de ayakta kalıp kalmayacağı bile belirsiz.
Liseyi El Kaide’de, üniversiteyi HTŞ’de okuyan, hiçbir eğitimi bulunmayan Colani, Suriye’yi yönetebilecek kabiliyete, kapasiteye ve donamına sahip değil.
Askeri gücü yetersiz.
Yarın Suriye’de Kürtlerle Araplar, Alevi - Şii ve Hristiyanlarla Sunniler, HTŞ ile diğer cihatçı örgütler arasında çatışma başlayabilir.
HTŞ, Şam’ı elinde tutamayabilir ve devrilebilir.
O zaman Colani ile verdiğiniz fotoğrafı nasıl açıklayacaksınız?
Suriye’nin fatihi değil, komşusuyuz
Kalın’ın Emevi Camisi’nde namaz kılarken, fotoğraf vermesini de vahim bir hata olarak görüyorum.
Emevi Camisi, hiçbir zaman kapalı değildi, hep açıktı.
Esad da bayram namazlarını bu camide kılıyordu.
AK Partililer öyle bir hava yayıyor ki sanırsınız Emevi Camisi, daha önce budist tapınağıydı.
Emevi Camisi’ne adımını atan zafer için şükür secdesi yapıyor.
İyi de biz Suriyelilerin ‘Fatih’i değiliz, komşularıyız.
Türkiye’yi yarının Suriyesinde işgal gücü olarak gösterecek bu hatadan derhal vazgeçilmeli.
Ha, bir de…
Kasiyun Dağı’na çıkıp Şam’a bakarak, kahvesini yudumlayanlar zafer sarhoşluğundan fark etmemiş olabilir.
Biraz dikkatli bakarsınız, Şam’a 25 kilometre kadar yaklaşmış İsrail tanklarını görebilirsiniz.
Nevşin, aldırma…
Nevşin, aldırma arkadaşım.
Sen gazetecilik görevini yaptın.
Burası AK Türkiye.
Yarın, bakarsın, Colani yeniden terörist ilan edilir.
Salim Müslüm’ün ayakları altında kırmızı halılar serilir yarın.
O vekilin kardeşleri uyuşturucu satarken suçüstü yakalanmış
Geçen perşembe bu köşede yazmıştım.
Altın kaçakçılığına karıştığı için MHP’den istifa ettirilen Kilis Milletvekili Mustafa Demir’in kız kardeşi E.Y. ve eniştesi E.Y., uyuşturucu ticareti suçundan tutuklu bulunuyor.
Demir’in kız kardeşi E.Y., 2022 yılında iki ayrı davada 25 yıl hapis cezası aldı.
Aynı yazımda, Demir’in erkek kardeşi Y.Y.’nin de uyuşturucu ticaretinden tutuklanıp serbest bırakıldığını açıklamıştım.
Bu yazım Kilis’te bomba etkisi yarattı.
Aralarında MHP’lilerin de olduğu çok sayıda insandan telefon aldım.
Elime ulaşan yeni bilgi şöyle:
Demir’in kız kardeşi E.Y. ve erkek kardeşi Y.Y., 1 Nisan 2022 günü uyuşturucu satarken suçüstü yakalandıkları için tutuklanmış ve ceza almış. Abla-kardeş birlikte uyuşturucu satıyormuş.
Kilis Sulh Ceza Hakimliği’nin Y.Y. hakkında verdiği 1 Nisan 2022 tarihli tutuklama müzekkeresinde şu gerekçeler sıralanıyor:
“Yakalanan uyuşturucu maddenin miktarı ve değerini gösterir tutanağı ile fotoğraflar, uyuşturucunun paketlenmiş biçimde ele geçirilmiş olması, uyuşturucu ele geçen poşetin içinde hassas terazinin bulunması…”
Bu davada tahliye edilen Y.Y., iddiaya göre Demir’in şöförlüğünü yapıyormuş.
Bu iddiayı Demir’e sordum.
“Arabam yok” diye yanıt verdi.
Milletvekilinin arabasının olmaması inandırıcı gelmedi.
Kilisliler Demir’in iki ayrı araç kullandığını belirterek, plaka bilgisileri bile paylaşıyor.
ABK’NIN TÜM DİJİTALLERİ GİZLİ TANIĞIN BABASINA VERİLMİŞ
Ayhan Bora Kaplan Davası’nda tuhaflıklara yenileri ekleniyor.
Bu soruşturmayı yürüttükleri için gizli tanık ifadeleriyle tutuklanıp serbest bırakılan üç emniyet müdürü yurt dışındaki gazetecilere bilgi sızdırdıkları iddiasıyla gözaltına alındı.
Daha sonra savcılıktan salıverildiler.
Meğer bu sızdırma soruşturması emniyet müdürlerinden ibaret değilmiş.
Şöyle ki:
Macaristan’da iltica başvurusu yapan ‘M7’ kod adlı gizli tanık Serdar Sertçelik’in babası Erdoğan, avukatı aracılığıyla emniyet müdürlerinin yargılandığı Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nden dijital malzemelerin örneğini istedi. Amaç, oğlunun iltica savunmasına dayanak oluşturmaktı.
Mahkeme 18 Ekim 2024’te tüm dijitalleri Avukat Umut Güler’e teslim etti.
Daha sonra pişman olan mahkeme 29 Kasım’da Güler’e yazı yazarak, verileri iade etmesini istedi.
Kararda şöyle yazıyor:
“Tarafınıza kopyası verilen dijital materyallere ilişkin tüm verilerin 29.11.2024 günü mesai saatleri mahkememize iade edilmesi hususu tarafınıza ihtar olunur.”
Güler, gönderdiği yanıtta, dosyanın geri alınamayacağını ifade etti. Güler, Sertçelik’le ilgili dökümanları ayırdığını, geri kalanı silip imha ettiğini söyledi.
Güler, “Tarafımca seçilmiş olan dijitalleri Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda olmayan bir uygulamayla sayın mahkemeye saygımızdan dolayı flash bellek içinde sunuyoruz” dedi.
Bu skandalın nedenini Güler’e sordum.
Güler, bilgi sızdırıldığı iddiasıyla soruşturma açıldığı için geri istendiğini, kendisinin de şüpheli sıfatıyla ifade verdiğini belirtti.