8 bin 600 metrede gizemli yırtıcı!
Okyanusların en derin, en karanlık noktaları genelde yaşam için imkânsız gibi görünür, değil mi? Ama durum pek de öyle değil! İşte tam da bu aşırı koşullarda keşfedilen yeni bir tür, hem bilim dünyasını hem de doğaseverleri heyecanlandırdı: Dulcibella camanchaca.
Dulcibella camanchaca adı verilen kabuklu canlı, tam 8.600 metre derinlikte, yani Atacama (Peru-Şili) Çukuru’nun dibinde, avcı özellikleriyle hayatta kalmayı başarmış. Üstelik bu tür, o derinliklerde keşfedilen ilk büyük ve aktif yırtıcı! Yalnızca 4 santimetre boyunda olsa da, hızla yüzüp küçük avlarını "raptoryal uzuvlarıyla" yakalayan bu minik dev, bulunduğu karanlık okyanusu adeta evcilleştirmiş.
İSMİNİ AND DAĞLARI'NDAN ALIYOR
Keşfi yapan bilim insanları, türün adını verirken pek bir anlam yüklemiş. “Dulcibella camanchaca,” And Dağları halklarının dilinde "karanlık" anlamına geliyor ve bu isim, onun avlandığı derin, karanlık suları simgeliyor. Çalışmayı yürüten ekipten Dr. Johanna Weston, türü şöyle tanımlıyor: "Bu hızlı yüzen yırtıcı, zorlu koşullarda avlanmak için mükemmel şekilde adapte olmuş."
ATACAMA ÇUKURU: BENZERSİZ BİR DÜNYA
Bu çukur, sadece coğrafi derinliğiyle değil, aynı zamanda sunduğu eşsiz ekosistemle de bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Şili’nin kuzey kıyılarında bulunan bu derinlik, besin açısından zengin yüzey sularının altında, kendine özgü bir canlı topluluğuna ev sahipliği yapıyor.
Dulcibella camanchaca, 2023 Entegre Derin Okyanus Gözlem Sistemi (IDOOS) Ekspedisyonu sırasında, 7.902 metre derinlikte bilimsel ekipmanlarla toplandı. Canlılar gemiye çıkarıldıktan sonra dondurularak detaylı analizler için Universidad de Concepción’a götürüldü. DNA testleri ve morfolojik incelemeler sonunda bu türün tamamen yeni bir cinse ait olduğu doğrulandı.
DERİNLİKLERDE DAHA FAZLASI VAR
IMO’dan Dr. Carolina González, bu keşfin yalnızca bir başlangıç olduğunu söylüyor: "Atacama Çukuru’nu araştırdıkça daha fazla tür keşfetmeyi bekliyoruz. Bu bölge, Şili’nin adeta ön bahçesi ve inanılmaz bir biyolojik çeşitlilik sunuyor."
Bilim insanları, bu türlerin yalnızca nasıl hayatta kaldığını değil, aynı zamanda derin deniz ekosistemlerinin değişen iklim ve kirlilik gibi tehditlerden nasıl etkilenebileceğini anlamaya çalışıyor.