60 kişinin öldüğü Hacı Ömer Apartmanı müteahhidine tahliye

6 Şubat depremlerinde 60'tan fazla kişinin öldüğü Kahramanmaraş'taki Hacı Ömer Apartmanı'nın müteahhidi Tevfik Tepebaşı için söz konusu soruşturma kapsamında tahliye kararı verildi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 60’tan fazla insanın hayatını kaybettiği Hacı Ömer Apartmanı hakkında yürütülen soruşturmada bilirkişi; eksiklikleri tespit etmesine rağmen asli sorumlu bulamadı. Dosyanın tek tutuklu sanığı müteahhit Tevfik Tepebaşı tahliye edildi.

Davanın avukatlarından Naim Eminoğlu "Savcılara şu asli kusurlu, bu tali kusurlu gibi bir direktif veremez bilirkişiler" açıklamasını yaptı. Ebrar Sitelerinin de müteahhiti olan Tevfik Tepebaşı için söz konusu bilirkişi raporunun ardından tahliye kararı verildiği öğrenildi. Ancak binden fazla kişinin can verdiği Ebrar Sitesi'nin de müteahhitlerinden biri olan Tepebaşı'nın tutukluluğu sürüyor.

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen, 60 kişinin hayatını kaybettiği Hacı Ömer Apartmanı dosyasında 2023’ün Eylül ayında soruşturma savcısının değişmesinin ardından dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için Konya Teknik Üniversitesi’ne gönderilmişti.

ASLİ SORUMLU BULUNMADI

Dosyaya 5 Ocak’ta gelen bilirkişi raporunda pek çok eksiklik bulunduğu ve bu yüzden pek çok konuda değerlendirme yapılamadığı belirtilmesine rağmen sorumluların kusur tespiti yapıldı. Bilirkişi raporunda “Asli Kusurlu” bulunamazken Yapım Sorumlusu Müteahhit, Statik Proje Müellifi, Statik Fenni Mesul, Belediye Proje Kontrol Birimi “Tali Kusurlu” olarak yer aldı.

"ZEMİN ETÜT RAPORU MECBUR DEĞİLDİ"

Bilirkişi raporunda dava dosyasında bina ait zemin etüt raporunun bulunmadığı, ancak binanın yapı tarihinde zemin etüt raporunun bulunma zorunluluğunun olmadığı notu da düşüldü. Raporda, bu tespitler şöyle ifade edildi:

- Dava dosyasında zemin etüt raporu bulunmadığından (yapım tarihinde mecbur değildir) ve Hacı Ömer Apartmanı'nın statik proje ve hesap dokümanlarında da zemin özellikleri ve zemin sınıfı belirtilmediğinden hangi ivme kayıt verilerinin, binaya etki eden deprem yükü açısından daha yakın sonuç verebileceği net değildir.

"TEMEL BOYUTU TESPİT EDİLMEMİŞTİR"

Bilirkişi raporunda yer alan eksikliklerden birisi ise binaya dair iki kez yapılan olay yeri inceleme raporuna ilişkin oldu. Raporda, olay yeri inceleme raporlarında “herhangi bir ölçüm yapılmadığı ve temel boyutunun tespit edilemediği” şöyle belirtildi:

- Binaya ait 18 Şubat 2023, 4 Mart 2023 tarihli olay yeri inceleme raporlarında, temel ile ilgili kayda Şekil 11'de verilen görsel yer almaktadır. Fakat herhangi bir ölçüm yapılmamış ve temel boyutu tespit edilmemiştir. Bu nedenle temelin boyut ve donatısının statik projeye uygunluğu hakkında yeterli bir değerlendirme yapılamamıştır. Söz konusu temelin projede hangi temele ait olduğu belirtilmemiştir. Fakat kesin olarak projede verilen kesite benzerlik göze çarpmaktadır. Bu nedenle de detayları verilen 3 boyutlu modelde proje verileri esas alınmıştır.

"ÖLÇÜM YAPILMADIĞI İÇİN..."

Hacı Ömer Apartmanı'na ait 18 Şubat 2023, 4 Mart 2023, 21 Mart 2023 ve 24 Mart 2023 tarihli olay yeri ve malzeme test raporlarında, kolon boyut ve donatıları hakkında net bir bilgi yer almamaktadır. Fakat raporlarda etriye aralıklarının çok fazla olduğu söylenmektedir. Bir ölçüm yapılmadığı için bununla ilgili bir değerlendirme yapılamamıştır.

"BİLİRKİŞİLER SAVCILARA DİREKTİF VEREMEZ"

Davanın avukatlarından Naim Eminoğlu, bilirkişi raporuyla ilgili olarak şu değerlendirmeleri yaptı:

- Takip ettiğimiz deprem soruşturmalarından birinden bir tahliye haberi aldık. Bu tahliye haberi, müvekkillerimizin yakınlarını kaybettiği Hacı Ömer Apartmanı soruşturmasına ilişkindi. Bu soruşturmada aynı zamanda Ebrar Sitelerinin de müteahhiti olan Tevfik Tepebaşı tutuklanmıştı geçtiğimiz Temmuz ayında. Ancak 5 Ocak tarihinde biz tahliye edildiğini savcılıktan öğrendik. Tahliye edilme gerekçesi olarak da bilirkişi raporu bize gösterildi. Bilirkişi raporunda ise pek çok hukuka aykırı husus var.

- En başta zaten bilirkişi, raporun sonunda binanın yapımındaki tüm sorumluları kamu görevlileri de dahil herkesin tali kusurlu olduğunu belirtmiş. Bu, başlı başına hukuka aykırı bir durum. Bilirkişilerin böyle bir görevi yok. Bu kabul edilemez bir tutum. Yani savcılara şu asli kusurlu, bu tali kusurlu gibi bir direktif veremez bilirkişiler. Zaten bizim savcılıkla yaptığımız görüşmede savcılık, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu konuda, deprem soruşturmaları konusunda bilirkişi raporlarına uyulması gerektiğini söyledi. Yani bilirkişi raporlarına göre hareket ediyor maalesef bu konuda savcılıklar.

"MALZEME EKSİK, KUM KULLANILMIŞ..."

- Ayrıca raporda, pek çok eksiklik tespit edilmiş. Ancak bazı hususlar, binanın 1997 yılında yapılmasından dolayı tespit edilememiş. Bu tespit edilemeyen hususlara değinilerek tali kusurlu olduğu söyleniyor ancak pek çok eksiklik de mevcut binada. Biz şunu da tespit ettik. Binanın yıkıldığı yerde yapılan ön bilirkişi raporu vardı. O bilirkişi raporuyla bu bilirkişi raporu arasında hiçbir benzerlik yok. O bilirkişi raporunda binanın yapıldığı malzemelerin eksik olduğu, kum kullanıldığı, betonun dağıldığı gibi hususlar vardı.

- Ancak bu bilirkişi raporunda bunlara hiç değinilmemiş. Açık bir şekilde bir çelişki var iki raporda. Ancak savcılık, son bilirkişi raporuna dayanarak Tevfik Tepebaşı’nı yüzlerce kişinin öldürülmesinde sorumlu olan kişiyi Hacı Ömer Apartmanı soruşturması kapsamında tahliye etti. Biz bunu kabul etmiyoruz, adalet istiyoruz.